İyi Bak Kendine

İyi Bak Kendine


Pandemi süreciyle beraber dünyanın daha önce yeterince önem vermediği pek çok konu gündeme gelmeye başlarken, toplumsal farkındalık da artmaya başladı. Küresel iklim krizi, su sorunu gibi sürdürülebilir kalkınma amaçlarına hizmet eden pek çok konu üzerine raporlar açıklandı ve yeni önlemler alınması konusunda bütün dünya hemfikir oldu. Ancak dünyanın dikkat çektiği başka bir konu daha vardı: Mental Health (akıl/ruh sağlığı).


Akıl Sağlığı Ne Demek?


Akıl sağlığı, kişinin duygu, düşünce ve davranışları bakımından normallik göstermesi; özellikle kişinin, günlük yaşamındaki streslere zihinsel bozukluk göstermeksizin uyum sağlayabilmesi, söz konusu stresleri, sağlığı etkilemeksizin karşılayabilmesi hali olarak tanımlanır.


Pandemi Süreciyle Değişen Dinamikler


Covid-19 salgını öncesi tüm toplumların çok daha normal bir hayatı varken artık yeni normal adı altında farklı bir akış yaşanıyor. Günlük hayatın değişmesi, tüm dünyanın aynı tehdit altında olması, sosyal hayatın azalması, iletişimin sağlıksız normlar altında devam ettirilmeye çalışılması gibi pek çok değişken ile toplumlar karşı karşıya. 


İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından 5-7 Mayıs 2021 tarihleri arasında yapılan araştırmaya göre ankete katılım gösteren katılımcıların %43’ü geleceğe karşı çoğu zaman umutsuz hissettiğini, %35’i haftanın çoğu günlerini kaygılı geçirdiğini, %15 oranında katılımcı ise çoğu zaman psikolojik yardım alması gerektiğini düşündüğünü ifade ediyor.


Covid-19 salgını toplum sağlığı adına büyük bir risk yaratırken aynı zamanda virüsün bulaşma hızını kontrol altına almak adına alınan sosyal izolasyon gibi önlemlerin pek çok ruh sağlığı sorununu tetiklemesi yapılan araştırmalarda öne çıkan bir diğer bulgu niteliğinde. 


Kendimize İyi Bakmak İçin Neler Yapabiliriz?


Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü (NIMH) kişisel bakım ile stresi azaltabileceğimizi, akıl sağlığımızı koruyabileceğimizi ve enerjimizi artırabileceğimizi söylüyor. Sağlıklı bir beden ve akıl için de yapabileceklerimizi şu şekilde sıralıyor.


Her gün sadece 30 dakikalık yürüyüş, ruh halimizi iyileştirmeye ve sağlığımızı iyileştirmeye yardımcı olabilir. 


Dengeli bir diyet ve bol su, gün boyunca enerjimizi artırabilir ve odaklanmamızı sağlayabilir.

Düzenli bir uyku, strese karşı en büyük savaşçımız. Bir programa bağlı kalmalı ve yeterince uyuduğumuzdan emin olmalıyız. Yatmadan önce telefonumuzdan veya bilgisayarımızdan gelen mavi ışığa maruz kalmamaya dikkat etmeliyiz.


Meditasyon, kas gevşetme veya nefes egzersizlerini içeren bir program oluşturabiliriz. 


Günlük plan oluşturmak stresi azaltan en büyük etkenlerden. Gün içinde ne yapılması gerektiğini planlayarak ilerlersek beklenmedik sorunlar karşısında direnç gösterebilir, yeni görevler için zaman ayırabiliriz.


Gün içinde yapamadıklarımızı değil, gün sonunda yaptıklarımızı düşünmek hatta yazmak kendimizi iyi hissettirir.


Zihnimizin, bedenimizin, çevremizin ve ilişkilerimizin sağlıklı olması için hayatın olumlu tarafında kalmak, sahip olamadıklarımızın yerine sahip olduklarımızı düşünmek motivasyonumuzu artırır. 


Sosyal iletişimi artırmak, duygusal destek sağlayabileceğimiz ya da destek alabileceğimiz kişilerle iletişimde olmak kendimizi daha güçlü hissetmemize yardımcı olur.


Dünyaya iyi bakmanın yolu kendimize iyi bakmaktan geçiyor.

İyi Bak Kendine, İyi Bak Dünyana!